Phantalis Octavia Zoya Ludewig ya da kısaca Phantalis, suluboya, yağlıboya ve desen çalışmaları yapıyor. Berlin'de büyüdükten sonra üç yılını İsviçre'nin Fransızca konuşulan bölgesinde geçirdi ve sonunda Fransa'nın güneyine taşındı.rnÇalışmaları kontrast ve renk açısından zengin olup minimalist özellikler taşıyan deneysel çizimlerden yağlıboya veya akrilikle yapılmış duygusal, metaforik resimlere kadar çeşitlilik göstermektedir.rnAna temaları toplum içi ve kişiler arası ilişkiler, sosyal meseleler ve düşüncelerimizin gücü ve zayıflığıdır.rnDoğduğu şehir olan Berlin, sosyal meseleleri keşfetmesinde onu güçlü bir şekilde etkilemiş ve şekillendirmiştir. Eserlerinin arsız, özgün ve bazen de acımasız karakteri de doğduğu şehrin bir meyvesi.rn Resimleri bizi duygusal olarak heyecan verici bir şekilde kendimiz üzerine düşünmeye davet ediyor.rnÖzellikle yirmili yaşlarında Berlin'de çeşitli sergilere katılmış ve restoranlarda sergi açmış bir sanatçı.rn
Phantalis Octavia Zoya Ludewig ya da kısaca Phantalis, suluboya, yağlıboya ve desen çalışmaları yapıyor. Berlin'de büyüdükten sonra üç yılını İsviçre'nin Fransızca konuşulan bölgesinde geçirdi ve sonunda Fransa'nın güneyine taşındı.rnÇalışmaları kontrast ve renk açısından zengin olup minimalist özellikler taşıyan deneysel çizimlerden yağlıboya veya akrilikle yapılmış duygusal, metaforik resimlere kadar çeşitlilik göstermektedir.rnAna temaları toplum içi ve kişiler arası ilişkiler, sosyal meseleler ve düşüncelerimizin gücü ve zayıflığıdır.rnDoğduğu şehir olan Berlin, sosyal meseleleri keşfetmesinde onu güçlü bir şekilde etkilemiş ve şekillendirmiştir. Eserlerinin arsız, özgün ve bazen de acımasız karakteri de doğduğu şehrin bir meyvesi.rn Resimleri bizi duygusal olarak heyecan verici bir şekilde kendimiz üzerine düşünmeye davet ediyor.rnÖzellikle yirmili yaşlarında Berlin'de çeşitli sergilere katılmış ve restoranlarda sergi açmış bir sanatçı.rn
Sayfa 1 / 1